21 Eylül 2012 Cuma

NEREYE GİDİYORUZ...

NEREYE GİDİYORUZ......

Güzel ülkemin güzel insanları diye bir tabir vardı eskiler de. Çok üzücü ki gerçekten eskilerde kaldı. Memleket geçen zaman zarfında değişikliğe uğrayacak elbette ki. Ancak bu değişiklik her zaman olumlu yönde olmalı, gelişerek büyüyerek daha güçlü daha bilinçli daha mutlu insanların yaşadığı bir yer halini almalı. Bakıyorum da ülkemin gittiği yere doğru ,ufuk da bunların hiçbirini göremiyorum. Aynı topraklarda aynı insanlar yaşarken bu  kadar farklılaşma bu kadar şuursuzluk nasıl oldu da normalleşti hayatımızda. Her gün gazetelerde tv ler de sosyal medyada iletişimin olduğu her yerde ortaya konan profil kin nefret intikam dolu insanların arasında yaşadığımızı gösteriyor. Bu çok acı değil mi? Yıllarca Türk milletinin meziyetlerini saya saya bitiremedik kendimizi övmekten önümüzü göremedik. Hani Türk milleti vatanseverdi, insancıldı, yardımseverdi, birlik ve beraberlik içinde yaşardı. Ben bunların hiçbirini artık göremiyorum. Çünkü vatansever olan, insan severlikten uzaklaştı. Yardımsever olan bencillikten yakasını kurtaramaz oldu. Birlik ve beraberlik sadece şiirlerde kaldı. Öyle ki bugün okuduğum şeyler karşısında o kadar afalladım ki  bu yazıyı yazarken buldum kendimi.

Sözde Atatürk'çü geçinen insanlar kana susamış şuursuzlar 1 şehit daha istiyorum babası bakan olsun gecekonduda değil meclis lojmanında otursun diye haykırabilecek kadar görüşü kapanmış insanlıktan çıkmış söylemler dolaşıyor ortalıkta. Her şehit haberi hepimizin canını yakıyor bizi çaresizlik içinde bırakıyor lanet ettiriyor bunların hepsi doğru. Ancak hangi insan başka bir gencin, kendi vatandaşının canını isteyecek kadar bölünmüş olur. Sorarım hangi anne baba evladını bilerek ateşe atar, bugün hepimiz aynı imkanlara sahip olsak evladımızı o ateşten korumak için elimizden geleni yapmaz mıyız. Teröriste öfke duyalım ,bunu engelleyemeyen yöneticilere öfke duyalım, buna sebep olanlara öfke duyalım .Biz kime kin güdüyoruz bu işi yoluna koyamayan politikacıların çocuklarına. Nasıl bir bakış açısı bu ben inanamıyorum. Eğer bir politikacı çocuğu şehit olursa mutlu mu olacağız, yüreğimiz mi soğuyacak bu kadar mı yozlaştı insanlığımız bizim.

İnanın ne politikacılar ne onların torpilli çocukları umurum da hiçbirini günahım kadar sevmiyorum. Ancak benim kanımı donduran kısmı kendi milletimiz içinde artık o kadar ötekileşmişiz ve bizim gibi düşünmeyeni o kadar dışlamaya taşlamaya hatta canını istemeye kadar ileri gitmişiz ki , insan gerçekten bu kadar öfke kin ve intikam duygusu arasında iyi birşeylerin hayalini kurmakta zorlanıyor.
Mutlaka farklı olan farklı düşünen farklı yaşayan insanlar olacak fakat ortaçağ zihniyetiyle benden olmayanı yakalım eğilimi bu çağda sahiden ürkütücü.

Gericilerin bağnazların bu tarz davranışlarını yüzyıllardır okuyoruz biliyoruz ve kınıyoruz ama artık medeni sandığımız ilerici dediğimiz bu ülkenin umudu olması gereken insanların bile kan isteyen birer yabani hayvana dönüşmesi bana tek bir şeyi düşündürüyor. Bölücü terör örgütü dediğimiz mekanizma amacına ulaşmış. Toprak bölünmesini henüz başaramamışlarsa da insanımızı bölmeyi birbirine düşman etmeyi başarmışlar.

Burada düşmanını şaşırmış bir kitle oluşmuş durumda bunu açıkça görebiliyorum. Birlik ve beraberliğin en gerekli olduğu zamanlarda birbirimizin gözünü oymaya çalışarak nereye varırız bilemiyorum. Ama tünelin ucunda ışık görünmediği aşikar.Biz ki  bu topraklarda yüzyıllardır farklı din dil ve ırktan insanlarla kardeşçe yaşamayı başarmış bir milletiz artık ulus olma niteliğimizi o kadar kaybettik ki değil farklı din dil ırk aynı dili konuştuğumuz aynı dine inandığımız aynı soydan geldiğimiz insanlar bile bizim için artık düşman olmuş.

Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,Geriye kalan et ve kemiksin,Gül düşünür gülüstan olursun,Diken düşünür dikenlik olursun
Hz.Mevlana

Allah'ım hepimizin içinden öfkeyi kini intikamı kötü duyguları söküp alsın......

Sevgiyle kalın....